Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği Genel Başkanı Suat Sandalcı, İstanbul’da site yönetimlerini mafya ve çetelerin ele geçirmesini önlemek için yeni bir yasal düzenleme çalışması yapıldığını ve çalışmalarda sona gelindiğini söyledi. Sandalcı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile birlikte hazırlık çalışmalarını yaptıkları yasa teklifiyle site yöneten şirketlerin lisanslaşması ve adli sicil kayıtlarının istenmesi gibi düzenlemelerin getirileceğini kaydetti. Hazırlanacak bir yazılımla site yönetimlerinin bütçelerinin devlet tarafından da denetlenebileceğini belirten Sandalcı, “Sitelere mafya ve çeteler dadanmış durumda. Bu yasa çıkarsa özellikle apartmanları, siteleri, tesisleri bu mafyatik gruplardan kurtarırız” dedi.
Site yönetimlerinin yapmış olduğu fahiş zamlar, hizmet alımlardaki usulsüzlükler ve yönetimi bırakmayan şirketler, çete ve mafyatik guruplar yüzünden sitelerde yaşayan vatandaşların zor zamanlar geçirdiğini belirten Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği Genel Başkanı Suat Sandalcı, tesis yönetim şirketlerin lisanslaştırmaya yönelik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile birlikte tasarı çalışmalarında sona gelindiğini belirtti. Mafyatik gruplar ve çetelerin dadandığı site yönetimlerinde site sakinlerine zor zamanlar yaşatan gruplar için adli sicil kaydının istenilmesinin zorunlu hale geleceğini belirten Sandalcı ANKA Haber Ajansına konuştu. Sandalcı şunları söyledi:
“ÇETELER VE MAFYATİK GRUPLAR SİTELERİN BÜTÇELERİNE DADANMIŞ DURUMDALAR ”
"Siteleri, toplu konut yaşam alanlarını, mevzuatlar yönetir, kanunlar yönetir. Kişiler ancak ve sadece hizmet sağlarlar. İnşallah yakın zamanda bir veya iki aylık süreç içerisinde bu torba yasa çıkar ve sonra da özellikle apartmanları, siteleri, tesisleri bu mafyatik gruplardan kurtarırız. Kat maliklerimizi yüksek aidat adı altında fahiş tutarlarla karşı karşıya bırakan, illegal gruplardan kurtarırız ve tesis yönetim sektörü lisanslaşmış, karneye sahip, devletimiz tarafından yetkilendirilmiş, denetimleri de yapılan şeffaf firmalarla buluşmuş olur. Günümüzde bildiğiniz üzere site ve apartmanlarda çeteler ve mafyatik gruplar sitelerin bütçelerine dadanmış durumda.
“4 BİN TANE TESİS YÖNETİM ŞİRKETİ 5 MİLYON BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ YÖNETİYOR”
Bunlardan kurtarabilmemizin tek yolu 1965 yılında yazılmış 364 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunuyla ilgili çalışmalar yapmak olacaktır. Ülkemiz genelinde yaklaşık dört bin tane tesis yönetim şirketi, yine yaklaşık beş milyon bağımsız bölümü yönetmektedirler ve bu beş milyon bağımsız bölümde de yaklaşık 20 milyona yakın kişi yaşam sürmektedir. Dolayısıyla böyle büyük bir sektör iki milyona yakın istihdama ulaşmıştır. Devletimiz sektörü denetim altına almalı. Sektördeki hizmet veren firmalar ve yöneticiler detaylı bir şekilde incelenmeli. Sitelerin anayasası olan, yönetim planları detaylı olarak incelenmeli. Kat malikleri genel kurullarına katılmıyorlar. Katılmaları için bilinçlendirilmelidir. Dolayısıyla bu alanda hizmet verecek tesis yönetimi şirketlerimizin bir sınava tutulması ve sınavlarda kendi saha tecrübeleri, hukuki tecrübeleri, mali tecrübeleri ve en önemlisi de sektörümüz meslek olduktan sonra bu sektörü kendilerine meslek olarak bilinçlendirilmeli ve bu düzgün firmalarla sektörümüz buluşmalıdır."
ESENYURT'A DİKKAT ÇEKTİ
Son zamanda siteleri ele geçiren gruplarla site sakinleri arasında mücadelenin yaşandığı ilçelerin başında gelen Esunyurt'u anımsatan Sandalcı, "İnşallah sektörde hizmet veren tesis yönetim şirketleri ve kişiler apartman ve sitelerde yöneticilik hizmeti verebilmesi için bir lisansa ve daha sonra bir karneye sahip olacaklar. Aynı müteahhitlerde olduğu gibi nasıl ki bir inşaat firması inşaatı ortaya çıkartmadan önce ilgili bakanlıklara müteahhitlik belgesini sunuyorsa, ilgili belediyeye müteahhitlik belgesini sunuyorsa, artık belgesi olmayan herhangi bir firma hizmet veremeyecek. Esenyurt bölgesinde binlerce mesken var ve çok sayıda siteler var. Dört bin kişinin, beş bin kişinin yaşadığı sosyal donatılarla donatılmış siteler var. Ve mafya grupları şu anda çeteler sitelerin tüm kullanım yaşam alanlarına el koymuş vaziyette. Dolayısıyla adli sicil kayıtları altını özellikle çiziyoruz. Yeni çalışmamız da şu olacak. Adli sicil kaydı olmayan herhangi bir kimse sitelerde hizmet veremeyecektir. Bugün bir muhtar dahi Yüksek Seçim Kurulu'na seçime hazırlanırken adli sicil kaydından tutun, eğitim belgelerine kadar birçok belge isteniyor. Ama bugün sitelerde ve apartmanlarda yöneticilik faaliyeti verecek olan herhangi bir kişiden, herhangi bir belge istenmiyor. Çünkü kanunla bununla ilgili bir sınırlama yok. Bununla ilgili sınırlama olmadığı gibi herhangi bir standart da yok" dedi.
“SİTE BÜTÇELERİ DEVLET TARAFINDAN DENETLENECEK”
Sandalcı açıklamasına şöyle devam etti:
"İşte az önce size bahsetmiş olduğum tüm araştırmalar devletimiz tarafından yapılmalı ve yakın zamanda sitenin bütün bütçeleri devletimiz tarafından denetlenecek. Ve devletimiz yakın zamanda yine ortak kullanım alanlarının sigorta ettirilmesiyle ilgili çok önemli bir mevzuat çalışması da yapmıştır ve bunlar zorunlu hale gelmiştir. Yangınlar, ön göremediğimiz hadiseler, hiç beklemediğimiz durumlar, sitelerde yaşanılıyor. Şayet profesyonel ve bu mevzuatları takip eden yöneticiler elinde olsaydı bu siteler, ortak kullanım alanlarının sigortalarını yaptırmış olacaklardı ve kat maliklerinin bütçelerini ve sağlığını da düşünmüş olacaklardı. Bunun gibi birçok şey var sitelerde sorunlar var. İşte bizler inşallah yakın zamanda torba yasanın çıkmasıyla birlikte sektörü lisanslaşmış firmalarla buluşturacağız ve en önemlisi yerli ve milli bir yazılımı sektördeki kat malikleriyle buluşturacağız.
“KİŞİSEL BİLGİLER TEK BİR TUŞLA YURT DIŞINA AKTARILABİLİYOR”
Kat maliklerimizin kişisel verileri tek bir tuşla yurt dışına şu anda aktarılabiliyor. Yabancı ortaklığı, yabancı taşeronlu firmalar şu anda sitelere aidat takip programı adı altında kat maliklerimizin en özel bilgilerini TC kimlik numarasından tutun da araç plakalarını ve çocuklarının dahi saat kaçta okula gittiğini, evlerine giren pizzacıdan tutun da gelen komşularınıza dahi en özel bilgileri şu anda bu yazılım firmalar yabancı ülkelere aktarabiliyor. Şimdi bizler devletimizle birlikte kişisel verilerin mahremiyeti göz önünde bulundurarak yerli ve milli yazılım üssünde de çalışıyoruz.
“KAT MÜLKİYETİNDEKİ AÇIKLAR YÜZÜNDEN BU SORUNLAR ORTAYA ÇIKIYOR”
Diğer konu ise önümüzdeki toplu konut yaşam alanları hala 1965 yılında yazılmış olan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile yönetilmeye çalışılıyor. 60 - 65 yıllık kanunla günümüz toplu konut yaşam alanları yönetilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla günümüzdeki Kat Mülkiyeti Kanunundan dolayı buradaki açıklardan dolayı bu mafyatik sorunlar gündeme geliyor. Günümüzdeki Kat Mülkiyeti Kanunu mevcut mimari tasarılara, mevcut konutlara, toplu konut yaşam alanlarına uygun değildir. Yeni bir 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu tasarısı çalışmaları yapılmalı ve sadece günümüze bir ışık tutmamalı bu kanun. Önümüzdeki yüzyılda yapılacak yeni toplu konut yaşam alanlarına da ışık tutacak yüz yıllık, iki yüz yıllık bir kanun çalışması yapmamız gerekmektedir. Ne yönetici görev ve yetkilerini biliyor. Ne denetim kurulları görev ve yetkilerini biliyor. Dolayısıyla herkes önümüzdeki kanuna göre çalışmaları sürdürüyor ve usulsüz bir çalışmalarla kat maliklerimizi karşı karşıya bırakmış bulunuyoruz. Ve lütfen kat maliklerimiz sitenin anayasası olan yönetim planını detaylıca incelesinler ve yakın zamanda da genel kurul süreçleri başlayacak tüm sitelerde, tesislerde genel kurullara kat maliklerimiz katılsınlar."